Yüreğinden yorulur.
Yaşadıklarından.
Ve gördüklerinden yorulur.
Susar kendi Kalabalığı içinde.
Terkedilmiş bir dağ yalnızlığı içinde susar.
Yavaş yavaş alışmaya çalışır içinin sessizliğine
İçinde haykıran ama hiç kimsenin duymadığı
Ve hiç kimsenin aslında umurunda olmadığı o haykırışların suda buz misali eriyip yok olmasına alışmaya çalışır.
Ve tam alıştım derken bu sahte ,bu iki yüzlü,bu aynasız yüzlerin yaşantısına
Biri çıkar gelir.
Hesapsız, kitapsız
Bir anda karışır birbirine bütün renkler.
Bir anda bir fırtına etrafına ördüğün bütün duvarları yıkar.
O suskunlukla örülmüş bütün korunakları yerle bir edercesine
Pırıl pırıl bir aydınlık içinde
Fırtına sonrası denize serilmiş bir güneşin sıcağında serilir bütün zamanlarına.
Diyemezsin işte.
Bak ben yaralıyım diyemezsin.
Bugün yüreğinin sıcağına sarıp yarın hiç bir şey olmamış gibi gideceksen
Beni yine aynı buzullar içinde bırakıp gideceksen
Serme sıcağını üstüme.
Serme diyemezsin.
Çabuk alışırım
Çok çabuk kanarım
İnanırım sana
Üstelik çekip gitsen de ardından tek bir söz söyleyemem
Ben ah etmeyi bilemem
Bilemem kötü bir söz söylemeyi
Beni durduk yere kanatma yeniden
Dışıma ağlamayı çoktan unuttum.
Açarsın yüreğinin bütün kapılarını yine aynı çocuk masumiyeti içinde.
Ve yine aynı umarsız duygular içinde serersin yeniden bedenini o hep lanetlenip atıldığın mabedin sunağına.
Hadi ama . Daha ne kadar ölebilirim ki...
Присоединяйтесь к ОК, чтобы посмотреть больше фото, видео и найти новых друзей.
Нет комментариев