Kur’ân-ı Kerim’e göre bir tek dilek; ölmeden evvel Allah’a ulaşmayı dilemek; cennetin anahtarı, cehennemin de kilididir.
Allahû Tealâ’nın en şerefli mahlûku olarak yarattığı insan için hedefi sadece insanın mutluluğudur. Ve Kur’ân-ı Kerim’ini bu hedefe dayalı olarak indirmiş, tüm zamanların hayat kitabında farz kılındığı üzere bütün insanlığın kurtuluşunu tek bir dileğe bağlamıştır. Bu dilek, Allah’ın Zat’ına ulaşmayı dilemektir.
30 / RÛM - 31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Allah’ın katındaki en güzel sığınak, Allah’ın Zat’ıdır.
3 / ÂLİ İMRÂN - 14: Zuyyine lin nâsi hubbuş şehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fıddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi).
İnsanlara, "kadınlara, oğullara, kantar kantar biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, hayvanlara ve ekinlere olan sevgiden oluşan" şehvetleri (aşırı düşkünlükleri) güzel gösterildi. Bunlar, dünya hayatının menfaatleridir. Ve Allah, O'nun katındaki en güzel sığınaktır.
O halde varlıklar âleminin en kıymetlisi olarak yaratılan insan, sığınakların en güzeline; Allah’ın Zat’ına ulaşmayı hedef edinmelidir. Dînin temeli, Allah’a teslimdir. Ve teslim dîninin omurgası; hidayettir. Hidayet ise kişinin bu dünya hayatını yaşarken Allah’a ulaşmasıdır. Bu yolun başlangıç noktası ise mutlak surette Allah’a ulaşmayı dilemektir.
Bakara-186’da da Allah’ın davetine icabet etmemiz emredilmektedir.
2 / BAKARA - 186: Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).
Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar (Bana ulaşmayı dilesinler). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar (irşad olurlar).
Allahû Tealâ kanununu açık ve net olarak ortaya koymuştur:
Kim Allah’a yönelir de ölmeden evvel ruhunu Allah’a ulaştırmayı dilerse Allah onu mutlaka Kendisine ulaştıracaktır.
42 / ŞÛRÂ - 13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm'e, Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
29 / ANKEBÛT - 5: Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.
11 / HÛD - 29: Ve yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi mâlâ(mâlen), in ecriye illâ alâllâhi ve mâ ene bi târidillezîne âmenû, innehum mulâkû rabbihim ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne).
Ve ey kavmim! Buna (tebliğ ettiğim şeylere) karşılık sizden mal olarak (bir şey) istemiyorum. Eğer ücretim (ecrim) varsa ancak Allah'a aittir. Ve ben âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) tardedecek (uzaklaştıracak, kovacak) değilim. Muhakkak ki onlar, Rab'lerine mülâki olacaklar (ulaşacaklar). Ve lâkin ben, sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.
O halde kim kalbî bir dilekle Allahû Tealâ’ya derse ki;
“Ey Yüce Allah’ım! Nasıl bunca ermiş evliyan varsa, ben de onlar gibi ölmeden evvel ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur benim de ruhumu Sana ulaştır.”
İşte bu dilek, o kişi için cennetin kapısını açan, cehennemin kapısını da sonsuza dek kapatan bir anahtar hüviyetindedir.
Присоединяйтесь к ОК, чтобы подписаться на группу и комментировать публикации.
Нет комментариев