başlarında
başlanan
Ermenistan- Azerbaycan savaşı sırasında yüzlerce Azerbaycan vatandaşı- çocuk, kadın ve yaşlılar Ermenilerce esir götürüldü, rehine olarak yıllarca bu ülkenin çeşitli yerlerinde tutuldu. Bir çoklarından ise halen bir haber yok. Onların acılarla dolu hayat hikayeleri çok üzücü ve korkunç. Ermeni esirliğinde onlar dayanılmaz işkencelerin kurbanı oldular, bu insanlara çeşitli korkunç işkenceler verildi - onlar hunharca dövülüp, kasten sakat durumuna düşürülüp, göğüslerine kızdırılmış haç markalar damga basılıp, tırnakları ve dişleri çıkarılıp, yaralarına tuz basılıp, ölene kadar lastik ve demir sopalarla dövülüp, damarlarına benzin yeridilib, vücut parçaları kesilip kendilerine yedirilib, üzerlerinde tıbbi deney yapıldı. Bir çokları bu inanılmaz işkencelere dayanamayarak hayata veda ettiler, ya da hayatlarına intiharla son verdiler Azerbaycan’da Esir, Kayıp ve Rehin alınmış vatandaşların sorunları ile ilgili kurulmuş Devlet Komisyonu'ndan edinen bilgilere göre, tecavüz sonucu esir alınmış 4868 kişi, o cümleden 55 çocuk, 326 kadın, 410 ihtiyar halen kayıp. 25 Şubat 1992`de gece saat 22.00’da Hankendi’nde bulunan Rusya’nın 366. Motorize Alayı Ermenilerle birlikte kenti üç yönden kuşatarak, tank ve zırhlı muharebe araçlarıyla saldırdılar. Bugüne kadar en az 783 Azerbaycan vatandaşının ermeni esirliğinde olduğu uluslararası örgütler tarafından kanıtlanmıştır., Bu bilgiler adıgeçen Komisyonda da vardır. Bu kişilerin listesi Ermeni esirliyindən dönmüş vatandaşların tanık ifadeleri ve diğer kaynakların doğrultusunda tertip edildi. Almanya, Rusya ve Gürcistan'ın hukuk savunucularından oluşan esir ve rehine alınmış kişilerin serbest bırakılması, kayıp kişilerin arayışı üzere uluslararası çalışma grubunun üyeleri, aynı zamanda Uluslararası Kızıl Haç Komitesi bu kişilerden bir kısmının gerçekten de esir alınması konusunda bilgileri teyit ediyor. Fakat söz konusu vatandaşların kaderi bugüne kadar belirsizdir. Uluslararası örgütlerin kayıtlarına tesadüfen veya başka nedenden düşen ve serbest bırakılanların anlattıklarına dikkat ederken onlara yapılanlar bir insanlık suçudur. Bu kadınlar Azerbaycanlı, Türk olduklarına göre böyle işgencelere maruz kalmışlar. Kelbecer ilçesinin işgali sırasında (31.03.1993) rehin alınmış Gülcamal Guliyevanın yeni dünyaya gelmiş oğlu Arzu Hacıyev’e Ermeni doktoru Aida Serobyan yasaklanmış iğneler vurdu. Sonuçta Arzu Hacıyev ömür boyu sakat oldu. Arzu 2003 yılının Mayıs ayında 10 yaşında vefat etti. Ermeniler 15 yaşındaki rehin Nezaket Məmmədovanın gözleri önünde babasına korkunç işkenceler verip, onun kulaklarını kestiklerine göre, anne bu tehdit ve şantajlara dözməyərək deli oldu, kızın kendisini ise 4 bin Rus rublesi karşılığında ailesine sattılar. Ağdam ilçesinden rehin alınmış Keklik Hasanova’ya da korkunç işkenceler verip, çivi kelbetini ile 16 dişini çıxardılar. Akdam ilinin işgali sırasında Ermeniler tarafından rehin alınan yaşlı kadın Şergiye Şirinovanın 8 altın dişi çivi kelbetini ile çekildi. O, altı ay rehine hayatı yaşayarak sürekli işkencelere maruz kaldı.Kelbecer şehri işgal olunurken 20 yaşındaki Səmayə Kerimova’nın 2 yaşındaki çocuğu Nurlane ile birlikte rehin alınmıştır. Kolundan yaralı durumda rehin alınmış çocuğu Nurlanenin karşılaştığı baskılara, ayrıca kendisinin maruz kaldığı işkencelere dayanamayan Səmaye hanım 15 Mayıs 1993 tarihinde kendisine intihar etmiştir, Hazangül Tevekkül kızı Hocalı işgal olunan zaman Ermeni orduları tarafından ailesinin tümüyle rehin alınmış.. Ermeniler Hazangülün annesi Raya’yı, 7 yaşındaki kız kardeşi Yegane’yi ve teyzesi Göyçe’yi kurşunlayıp, babasının üstüne ise benzin dökerek yakmışlar. Hocavent’in Karadağlı köy sakini Hakikat Yusuf kızı Hüseynova Ermenilerin 1992 yılının Şubatında aynı köyden olan 10 kişiyi diri diri yandırmalarının tanık olmuştur. Onların arasında kadın ve çocuklar da vardı.Imaret Memişova Kelbecer ilçesinin işgali sırasında iki çocuğu ile rehin alınmıştır. Onun gözleri önünde Ermeniler onun sekiz yaşındaki oğlu Talehi kurşuna dizmiş. Ve cesetleri de yandırmışlar. Bundan sonra Ermeniler onun kendisini, 10 yaşındaki oğlu Yadigarı, diğer kadın, çocuk ve yaşlıları Hankendi'ne götürerek korkunç işkencelere maruz koymuşlardır.
Mehriban Hüseynova Allahverdi kızı Hocalı kentinin işgali sırasında 3 çocuk çocuğu ile birlikte rehin alındı. Esirlikten özgür bırakılmış Mayıl Memmedov ‘un ifadesine göre, o, Mehribanı çocukları ile birlikte Erivan kentinde soruşturma zamanı gördü. Fakat sonradan Şuşa şehrine gönderilen Mayılın onlardan hiçbir haberi olmadı. Ermeni tarafı bugüne kadar böyle bir şahsın olduğunu inkar ediyor, onların sonraki kaderine dair olguları bugüne kadar gizlətməkdədir.
http://youtu.be/6tnBlorvKKs
Присоединяйтесь к ОК, чтобы подписаться на группу и комментировать публикации.
Нет комментариев