başarımı babama borçluyum.
Doğruyu söylemek gerekirse
diğerleri gibi doğuştan gelen
ahım şahım yeteneklerim
yoktu. Okul hayatımda pek iyi
gitmiyordu. Kendimi geri zekalı
gibi hissetmeye başlamıştım.
Ama babam bişeylerin farkına
varmamı sağladı.Babam
Andorinha takımında
malzemeci olarak çalışıyordu.
Beni kulübe kaydetti ve
benden dünyanın en iyi
futbolcusu olmamı istedi.
Kafamı kaldırdım ve göğsümü
gerdim. Zaman alabilirdi ama
bunu başarmayı istiyordum. Ve
bu yolda kulaklarımı sonsuza
dek insanlara kapadım. Onların
ne düşündüğü umrumda
değildi. Hep çalıştım. Kat kat
çalıştım. Diğerleri 1 kere
çalıştıysa ben 3 kere çalıştım.
Gezmedim tozmadım.
Futbolumu sınava hazırlanan
bir öğrenci gibi geliştirdim.
Manchester'a transfer
olduğumda babam
mutluluktan uçuyordu. Belki
de onun gözlerinden benimle
gurur duyduğunu anlamak
dünyanın en güzel
duygusuydu. Ama kısa bir süre
sonra (2005) te babamı
kaybettim. Fakat bu beni
yıldırmadı. Aksine bu beni
güçlendirdi. Babam için
oynadım ve 2008'de Ballon
d'Or 'kazandım. Ve şimdi de
buradayım. Real Madrid'de.
Присоединяйтесь к ОК, чтобы подписаться на группу и комментировать публикации.
Нет комментариев